* alt başlık: kırmızı oje
Kadının elindeki, kimi erkeğe göre çirkin hatta ucuzluk göstergesi olan kırmızı oje, kiminde başka duygular yaratıyor (ben bugün bunu gördüm). Daha önce de sürdüğüm kırmızı oje ile komik olaylar başıma gelmişti ancak bugünkü ciddi garipti. Spor salonu, hava sıcak, zaten nefret ediyorum hareket etmekten vs derken daha önce bana Vespa'sı için "al istediğin zaman kullan diyen" çocuk geldi, "naber nasılsın" gibi kısa muhabbetten sonra tam bir diğer manasız spor aletine yönelmiş giderken "aa ne kadar güzel rengi var kırmızının" diyerek tuttu elimi çekti . Ben "allah allah noluyor? " filan diye düşünürken çocuk "bu nar çiçeği mi, çok güzel, sana da çok yakışmış, canım benim" deyip diğer tarafa yöneldi, ben de öylece gülerek kalakaldım. Hadi kırmızı oje olayını, etkisini anladık da sonda eklediği ve sevecen bir ses tonu ile söylediği "canım benim" ne demek, onu çözemedim. Galiba insanlara ilk intiba olarak verdiğim "küstah, ukala" gibi duyguların yanı sıra "korumalı, sevmeli" gibi duygular da var (hoş, bunlarla beraber bir duygu daha var (mış) ki, duyunca inanamadım resmen) . Ne diyeyim güldüm sadece.
* alt başlık: görgüsüzlük
Resmen inanamadım böyle bir şey olduğuna. Tamam, anladık Roberto Carlos geldi, iyi futbolcu, ayrıca sempatik, sıcak kanlı bir tip, Brezilyalı, Fenerbahçem'i güzel günler bekliyor ama nedir stadyumda imza attırmak ya? Bu kadar görgüsüzlük, bu kadar şebeklik yapılır mı adama? Sanki kasabaya sirk geldi de akşamki gösteriye izleyici toplamak için palyaço sokakları dolaşıyor. O kadar rahatsız oldum ki, bakamadım resimlere, haberlere...Stadyumda imza attırmak ya? Şoktayım resmen. Gerizekalı bu insanlar.
No comments:
Post a Comment