İlkokuldayken, hepimizin okuduğu Jules Verne'nin 80 Günde Devr-i Alem'ine bir ithaftan çok, kadim dostum Sekvotka'nın bu akşamki bombasıdır "40 günde balonla seyahat" (hayır, nereden buldu, neresinden uydurdu o telaş ve flört anında, hiç bilmiyorum ancak entelijansyanın tam göbeğinde sarfettiği bu cümleden sonra artık beni balonla gezdirmesi farzdır).
* Hale Tenger 'in Lâhavle isimli, küratörlüğünü René Block'un yaptığı, etkileyici sergisinin açılışı vardı Yapı Kredi'de bugün. Baskı rejimine karşı çıkanların, uğruna hapis yatanların evladı olarak sergi bana "büyük" ve "ürkütücü" geldi. Bu da sanatçı, işiyle amacına ulaşmış demektir. Muhtemelen bir başkasında yaratacağı etki aynı olmayacaktır ancak hep aynıymış gibi görünen sergi, yaşanmışlıklar sebebiyle bende böyle bir etki bıraktı.
* Nedense ayrılık sonrasında çevrede ayrılana dair "birilerini bulma, ayarlama, tanıştırma" durumları yaşanıyor. Gereksiz bence. Ne olacaksa olur işte. Ancak daha bugün açılışta böyle bir durum yaşandı. Sonuç: bende gereksiz bir heyecan ve "elin adamına rezil oldum" durumu, sonrasında "hmm evet hoş adam" düşüncesi, Lapsus Clavis & Sekvotka 'dan "bu senin beğeni kategorinde Brad Pitt gibi kalıyor farkındasın değil mi?" söylemi, nihai hissiyat ise "offf, fazla mükemmel, fazla sıkıcı".
* Sekvotka yine laf edecek ama Roma-Manchester United maçının oynandığı şu saatlerde yinelemeliyim ki, pezevenk suratlı Totti'yi seviyoruz...
2 comments:
ya yazilar gec publish oluyor ya da erken uyari sisteminde problem var, her postingde cebe mesaj gelirdi, gelmedi, ne geldi, anonim kendi geldi kalkip, yazi gordu, delirdi, bir de bretli bir de pitli. olacak is degil. roma bu turu gecer, kahrolsun maurinho! davet, kokteyl acilisi sektirmeyen trenckotanotherstar'a da kucak dolusu sevgiler.
bu da 23 nisan torenlerinde dunya ulkelerinin rutin mesaji gibi olmus: kucak dolusu sevgiler ne ya, sefil!
Post a Comment