hiç beklediğim değilken, tüm cumartesi sabahını kusma arzusu içerisinde geçirmiş, yapmak istediğim görmek istediğim herkesi bütün planları iptal etmek durumunda kalmış, evde ne yapacağını bilmez ve ağrılı vaziyette kalmışken, "yemeği iptal mi etsek" diye düşünürken etmeyip, le fumoir, hem de çok iyi edip gidip güzelce yemek yiyip bir de afallatıcı şekilde gecenin kahramanın şampanya olması ile gelen never on sunday. garip ama bir şekilde kendince huzurlu geçen pazar, kuzeye az kalan sayılı gün pazar. gerçekten bazen çok şaşırıyorum afallıyorum heyecanlanıyorum sonra da gülüyorum.
p.s. le fumoir. hem olmuş hem olmamış. ciddden her şey çok güzel de ufak bir detay ile görüntünün şahane altının ise kofa yakın olduğunun gözükmesi çok sıkıcı. ama işte detay değil mi her şeyi bir anda bambaşka kılan. nitekim öyle oldu. yoksa yemekler, servis filan tamam, bir itirazım yok.
whatever. önemli olan never on sunday ruh hali. hava zaten müthiş, daha ne ki?
No comments:
Post a Comment