Defalarca dediğim gibi istesem, o takımı tutsam bu kadar içine düşemem herhalde.
F.A. şampiyonluk yemeği verdi evde. Herkes vardı işte; o renklere bağlılıkla yetişen çoluk çocuk, dergi insanları, divan kurulu insanları, tribün insanları... Elbette şeref konuğu bendim-haliyle-. Kolay değil o renklere sarınmış, atkısıyla tişörtüyle gelmiş marşlarla tempo tutan insanın içinde tek olmak. Ancak öylesine coşkulu bir kalabalığın içinde tek olarak karşı tarafta bulunmak bence daha kolay. Belki onlardan değilsin ama orada hazır bulunuyor olman bile beklenmedik olduğundan karşı tarafta bir saygı uyandırıyor. O yüzden pek korkutmaz beni aynı görüşte olmadıklarımın yanında karşı taraf olarak tek olmak.
Kıssadan hisse yemekler güzeldi, keyifliydi, bol bol sataşmalıydı, anıların dile getirildiğiydi ama benim için en önemlisi 60 yaşında hala o renklere o takıma tutkuyla yaklaşan F.A. mutluydu, gerisi çok dert değil.
P.S. Yine de yemekler, masa, sunum vs. eğer J.A. seyahatte olmasaydı daha güzel olabilirdi derim ben. Her şey iyiydi güzeldi de ama ...
No comments:
Post a Comment