Yine pazar günü, yine maç, yine heyecan, yine bağırış çağırış. Arada bir haftalık bir fark ile:
eve kapatılmış hasta arkadaşlarını ziyarete gelen ve de maçı seyrederken bağırıp çağıran fantastik galatasaraylılar, tek başına sevinen ben, telefonda bağıran, tezahurat yapan 60 yaşında bir adam, sivas'ın kazanmasını istemeyen bir beşiktaşlı (ve fenerli ki benim için bunu söylemek güç ama sivas'ın kazanmasındansa o takımın kazanmasını istedim ki, duygularım biliniyor zaten), afrika'dan gelen melek, beyaz çiçekler, hastalık ilgisi...
Evet arada bir haftalık var. Az zaman değil. 7 gün. Ha bu arada, geçen hafta fantastiğin ötesinde fantazi olurmuş. Zut!
No comments:
Post a Comment