Sunday, May 31, 2015

Never on sunday a la Peggy Guggenheim



Neredeyse sabah erken sportif faaliyet ve zorunlu randevu-toplantı hariç burnumu dışarı çıkartmadığım, deliler gibi çıkartmak isteyip de "manim" olduğu için evde olmak durumunda olduğum, yer yer delirdiğim yer yer karşımdakini (#8'i) delirttiğim günlerin neticesinde cumartesi akşamı artık Peggy Guggenheim olmaya karar verdiğim bir dönemde karar verdiğim şahane cumartesi gecesi buluşması müthiş oldu. Nefes aldırdı, keyif verdi, saucissonların dilimlerinin yanında şampanyadan çıkılmadığı bir gece oldu ve yine "manim"in devam edeceği günlere adaptasyonuna gayet glamour bir motivasyon oldu...

hızlı, heyecanlı, yoğun ve "iyi" buluşmaların olduğu hafta neticesinde gelen cumartesi gecesi ateşi, havanın serin de olsa summer breeze güzelliği, balkonun keyfi, e. & n.k., kadim dostum sekvotka, pek sevdiğim manitası a., galatasaray c., gecenin bir yarısı çok müthiş şekilde gelen e. ve elbette her daim assolist olarak en geç gelen # 8... evet cenevre dönüşünün ganimetleri, saucisson'lar, veuve-clicquot'lar, biraz brie, biraz roquefort, biraz italyan usulu makarna, biraz pancar derken kimsenin bira içmemesi, sekvotka'nın votka dahi içmeyip sadece viski içmesi, bittikçe dizilen sıra sıra şişeler, patlatılan şampanyaların kahkahalarla karışması, gülen insan mutluluğu, senin mutluluğuna mutlu olan insanların varlığı ile sonlanan gece...

P.S. Gecenin tek (komik) fiyaskosu Galatasaray C.'nin kadehleri kaldırıp midesini güzelce doyurduktan sonra gayet rahat şekilde koltukta uyuması hatta horlamaları ile kendince bir efsane yaratması. 

P.S. (2) #8'in omuzları. O beybi!

P.S. (3) Artık Peggy Guggenheim gibi yaşamaya karar verdim. Elbette bir Guggenheim, Rothschild hatta Getty bile olmadığımız için niyetler dilekler kendi mütevazı dünyamızda "hayaller Venedik, gerçekler Cihangir" olarak kalsa da olduğu kadar, nasıl oluyorsa artık. Niyetimi Peggy tarzı ve ruh hafifliğinde içerisinde açıkladığım cumartesi akşamı herkes "en yakışan" dedikten sonra iyice "tamamdır". O meşhur gözlükleri benlik değil ama glamour bir insan kendisi, yaşam tarzını, kaftanlarını alırım. 

P.S. (4) Pazar günü gazetelerde "hayattan çıkartılması gereken insanlar" gibi bir liste vardı. Öyle uzun değil, gayet basit ve kısa. " sinirli, sitemkar, tenkit eden, senin mutluluğundan mutsuz olan, yalan söyleyen, ileri götürmeyen (ki en önemlisi bu galiba)..." aklımda kalanlar. Ama yalan değil okuyunca yaptığım temizliğe mutlu olup gülsem mi, geçip giden sarhoşluk yıllarıma ağlasam mi bilemedim. Tebessüm etmek sağlıklısı herhalde. 

whatever. Yemişim listeyi, Peggy is here bebeğim. 


P.S. (5) Evet, evet farkındayız Türkiye'nin içindeki durumu. Hayata devam edebilmek, her şeye rağmen kendi günümüzü mutlu geçirebilmek, hayata inancı kaybetmemek için her daim direniyoruz. Hedonist veya mazoşist. Herkesin yöntemi farklı. 

Ahh Peggy ve evi...

No comments: