Hafta arası New York'ta yapılan
Anna Wintour imzalı
Met Gala 'sının yayılan resimleri gerçek bir cuma eğlencesini hakediyor. Cidden fantastiklikte her şey ile yarışabilecek resimler. Hele bir de balonun teması
punk & couture birlikteliği olunca ortaya çıkan fantastik ötesi...
Hamileliğini en fantastik şekilde geçiren
Kim Kardashian ve sevgilisi
Kanye West. Gerçi
Kim Kardashian,
Anna Wintour'un kara listesinde yer alsa da sevgilisi
Kanye West 'in
Anna Wintour'un chouchou'su olmasından mütevellit baloya gidebildi (ki geçen sene davet edilmemişti). Üzerindeki
Givenchy özel dikim biraz bizim pazenden dikilmiş köy pazarındaki sebze satan teyzelerin elbiselerinin pahalısı gibi olmuş. Ve asıl en bombası,
Anna Wintour 'un
Vogue sitesinde bu resimde gözüken Kim Kardashian'i fotoşop ile kesip Kanye West'i yalnız koymuşlar. O kadar güldüm ki ...
Güzel elbise, güzel kız ve sadece böyle bir vücudun giyebileceği kadar güzel bir elbise ama bir o kadar embesil bir hali var ki bu resmin.
Gisele de zeka geriliği taşıyan mankenlerden sanıyorum yaptığı komik açıklamalarıyla. Arkadaki amerikan futbol oyuncusu olan da kocası. O da bir kendisi kadar limit bir zekaya sahip,
baby face bir tip. Hiç anlamı olmayan, tarz gibi değil de işte, gerzeklik olsun diye değişik saç kesimleri yapıyor mesela, sonra beğenilmeyince kamuoyuna küsüyor, o küsünce
Gisele kavga ediyor diğer futbolcu eşleri ile. Feci sıkıcılar yani.
Gecenin yıldızı
Givency imiş, herkesi giydirmiş olmasından onu anlamış oluyoruz. Ama keşke giydirmeseymiş diye de düşünmüyor değilim. Şimdi
Madonna 50sine geleli oluyor ama tabii
Madonna olunca bunlar teferruat, doğru. Ama yine de bu kıyafet o kadar kötü ki! O peruk, o garip çorap filan yani hem punk olmamış, hem de üzücü şekilde gülünç olmuş.
Marchesa giymiş
Linda Evangelista çocukluğumuzda okuduğumuz
Karlar Kraliçesi masalındaki korkutucu kraliçe gibi olmuş. Donuk, gergin, kırık beyaz uçuşan tüller filan ilk çağrıştırdığı o oldu. Zaten çocukken her şeyin bir masaldan beklenenin tersine yani pembe insanlar, gökyüzünden akan dondurmalar, şekerden evler, topraktan fışkıran çikolata dünyasının tam zıttı korkunçlukta ve soğuklukta olduğunu okuyunca büyük hayalkırıklığı yaşamıştım. İşte
Linda Evangelista da benzer bir duygu yaşattı. Sıkıcı. O ki zamanında kısa kızıl/platin sarı saçları ile dünyaları sallandırırdı, şimdi donuk yüzlü gergin karlar kraliçesi olmuş. Puf!
"
Oooo" deyip ardında bir de derin bir "
ooh" çekeyim
Sofia Coppola ve
Marc Jacobs'ın kıyafetlerine. O kadar gülünçler ki Amerika'da Halloween zamanı
The Adams Family gibi giyinip kapı kapı "
trick or treat" diye dolaşan çocuklar gibi olmuşlar. Boyları da boylarına uygun
Edi ile Büdü gibi resmen. Ve gel gör ki ortaya çıkan iki sevimli küçük çocuk görüntüsünden oldukça uzakta, resmen
Leoncavallo 'nun meşhur
I Pagliacci operasınındaki
ağlayan palyaço gibi olmuşlar. Özellikle de
Marc Jacobs. Şiştim yemin ediyorum!
Anna Wintour ve kızı. Biri
Chanel bir
Dior. Bilmem, her taraf çiçek deseni. Olsa da olur olmasa da.
Kim bilmiyorum ama muhteşem bir elbise. Ya da tam benlik bir elbise. Giyebileceğimi zannetmiyorum o kadar uzun ince değilim. Ancak o altın sarısı payetler filan beni benden aldı, bling bling tutkumu daha da arttırdı.
Atelier Versace.
Soldakini bilmem de sağdaki meşhur
Kate Upton. Benlik bir tip değil ama beğeneni çok. Etrafımda da.
İsveçli çok beğeniyor,
# 8 "ışığı var" diyor, ben ise manasız şekilde skinny olmadığı, büyük göğüslü olduğu ve tüm sektöre karşı direndiği için beğeniyorum. Yoksa feci sıradan ama işte, bütün dünya beğeniyor. Azınlığı temsil ediyorum.Elbisesi güzel
Diane von Furstenberg. Ama keşke yeşili biraz daha koyu olsaydı.
Elbise güzel
Tory Burch yapmış özel dikim. Ama kız da normalde "
bir şekilde güzel" olmasına rağmen
"tematik punk" olacağım diye korkunç bir
smoky eyes makyaji yaptırmış, feci olmuş. Ayrıca pixie denilen kısa saç ile sorunum var; beğenmiyorum. Ben herhalde 6-7 yıl önce öyle kestirmiştim hatta
R.'nin Bodrum'daki düğününde saçım öyleydi ama bilmem belki o zaman da beğenmiyordum, fazla erkeksi geliyordu ya da kendimde gelmiyordu.
Carine Roitfeld'in oğlu ile beraber olan eski Vogue editörlerinden adını unuttuğum italyan bir kız. Üzerindeki
Dolce & Gabbana. Kız güzel değil de elbise güzel taç daha da güzel, ortaya çıkan sonuç yaldızlar içerisinde güzelleşmiş bir
Frida Kahlo 'nun sicilyalı versiyonu olmuş. Elbette kötü olmamış da bu gecelik değil sanki.
Yine bir taç, hem de daha büyük bir taç ve yine Sicilya prensesleri gibi siyah dantelli bir elbise. Bu yıl gece elbiselerinde böyle bir şey var; don veya işte şortumsu bir şey artık adı neyse o, yere kadar uzanan dantellerin altından gözüküyor. Benlik değil. Belki de kimselik pek değil ama işte moda takipçisi olmak, modaya göre giyinmek başka şey, insanoğlu bu uğurda her şeyi yapabiliyor. Altına siyah çorap giyseydi güzel olacak olan bu elbise kızda ayrıca olmamış. Kim olduğunu hiç bilmiyorum ama ben kafama böyle taç takıp sokaklara çıksam (
ki bu fikre şimdiden bayıldım) böyle işli kenar yastığı gibi mahsun mahsun durmam, aksine hükümdarlığımın gücünü duruşumla hissettirim. Giydirilmek başka şey, manasız şey.
Repossi mücevherlerinin yeni nesil temsilcisi,
tomboy Gaia Repossi ve
Dior Haute Couture kıyafeti. Lacivert ve siyahın beraber giyilmesine bayılmakla beraber fazlasıyla erkeksi bir kılık. Ama zaten dediğimiz gibi
tomboy tarzlı kızlardan kendisi. Zaten öyle alışageldik çekici veya güzel bir tip değil ama yine kendine has bir insan. Güzel bir şey bu. Yani tarz sahibi olmak ve onu taşıyabilmek. Ama yine de fazla sade.
Zenginler çılgınlığı,
tematik de olsa
punk olmayı fönlü sarı saçlarının aralarına mavi/yeşil/pembe gibi renkler atmak olarak kabul ediyorlar. Misal
Ivanka Trump. Edeplice güzel ve endamlı insanlardan. Yeşil eteği de güzel, bluz de güzel ama o saçlar ne
punk ne
zarif. Peruk gibi bir şey.
Of of of ! Daha geçen hafta kendisinin bu sayfaya "
güzel" olarak geldiğine inanamadığımı söylüyordum ki bunun daimi bir durum olmadığını yine görmüş olduk. Geniş bir hayal dünyası varmış hatta ruhu ve karakteri de çok çılgınmış gibi yaşayan, kendilerinden bahsederken "
deli" olarak nitelendiren insanların kendilerini dışavurumları da bir o kadar sıkıcı oluyor. Gerçekte değil de gösterişte
deli olup bir de aksine aşırı derecede
sıkıcı ve sıradan oldukları için hareketlerinde ikilemde kalıyorlar. Ne yazık ki "e
n uzağa işersem acaba sıkıcılığımı kapatabilir miyim?" düşüncesi ile hareket ediyorlar ve işte ortaya böyle sonuçlar çıkıyor. Kıyafet güzel ve gayet
TopShop yani gidip alabiliriz, o kadar makul meblağlar. Ancak o kafada örümcek ağı varmış gibi yapılmış saç nedir ama, ben çözemedim orayı? Bence
Anna Wintour bu Met Ball hadisesinde artık bu tematik geceleri bıraksın, edebiyle marka üzerine kurulu bir şeyler olsun, bitsin, gitsin. Çünkü gerçekten böyle
"Met Ball'a gidiyorum tematik punk" olacağım sanrıları diye ortaya çıkan un kafalı Adams Family çocuklarının görüntüsü feci sıkıcı.
Gecenin nadir güzellerinden.
Uma Thurman ve
Zac Posen elbisesi. Güzel, saten, olur yani.
Valentino Vintage elbiseli sarı saçlı
Anne Hathaway. Ne güzel, ne farklı, ne de sansasyonel. Ama işte
Valentino. Oscar töreninde
Valentino giyeceğini söyleyip başka marka giymesi moda dünyasında kalpleri kırmıştı ama herhalde şimdi bu sorunu çözmüşler.
Hah işte, modacı olsam atölyemden içeriye sokmayacağım şöhretli insanlardan. Hem sıkıcı hem suratsız hem üzerinde hiçbir şeyi taşıyamayan tiplerden. Bir de hala depres ergen tripleri de sergilemesi iyice dayaklık hale getiriyor kendisini. Tulum olayı zaten beni aşan bir durum, hele böyle işlisi, şalvar kesimlisi iyice uzaklarda dursun istediklerimden.
Stella Mccartney olsa da.
"
Oley tematik punk olduk Burberry'nin Bruce Dickenson 'dan feyz aldığı demirli ceketlerini üzerimize geçirdik sarı saçlarımızın yarısını ördük, yarısını da kazıttık çok çılgınız biz " triplerindeki ingiliz kızlar. Birisi artık
it-girl tacını vermek durumunda kalan
Sienna Miller diğeri de varlıklı ve asil ingiliz ailesinden gelip mankenlikte yükselen
Cara bir şey. Yeni it-girl kalın kaşlı
Cara,
Sienna 'yı açık ara döver de günün sonunda hepsi
english rose, bir şekilde solup gidiyorlar. Misal,
dakka 1 gol 1, daha iki gün önce yeni kız Cara, cebinden düşürdüğü küçük poşet torba içinde beyaz toz ile gündeme geldi. Her gündüz gece ile bitiyor neticede.
Yok bakamayacağım.
Givenchy Mivenchy ama gözlerim yoruldu elbisedeki, çizmedeki desenlerin karışıklığına.
Olur, bu da olur. Hayatta her şey var. Yalnız üzüldüğüm şu ki, o güzelim taçlar yanlış insanlar üzerinde heba ediliyor böyle hareketlerle, böyle çirkin saç biçimleriyle. Taç takmak istiyorum yalnız ben onu bir kez daha anladım. Elbise güzel ama da yani. Koyu katolik temalı
Dolce & Gabbana ve işli parıl parıl şahane hiç itirazım yok da neden o boy ? Biraz daha kısa olsa her şey daha güzel olacak. Ama
D&G tamamdır, özellikle bu Sicilya temalı koleksiyonları filan.
Yeni bir "
hem 50 yaşındayım, hem çok çılgınım, hem çok zayıfım bir o kadar fashionista bir o kadar da tematik punk'ım " dışavurumlarının acıklı görüntülerinden hiçbir zaman ne tarzını ne kendisini beğenmediğim
Sarah Jessica Parker. Çok yorucu olsa gerek bu kadar çaba. Özellikle de fiziksel olarak. Tükeniyordur insan ya, üç çocuk bir koca, dışarı verilmesi gereken fashionista imajı, sürekli ikon olacaksın filan e bir de günün sonunda Madonna da değilsin yani milyonlar seni haykırmıyor. Bayağı çaba gerektiyordur, tükenir gider valla şu kırmızı kadife merdivenleri çıkarken insan. Budur
Tematik Punk Met Ball. Balodan ziyade sonrasındaki parti ve kapı köşelerinde sigara tüttüren backstage resimleri çok daha eğlenceli de ben tükendim yazmaktan ve daha
Sarah Jessica Parker 'ın daha çıkacak 55 merdiveni var o topuklarla düşmeden. Yoruldum.