kabus olmasa da iç şişirten bir iş günü, gereksiz televizyoncu ve gazeteci takımı, ekran önündekilerin kendilerini her daim tanınıyor hissetmelerinin "bana bakın" kahkahalarına kapatılan tüm uzuvların, günümü aydınlatan insanın sahaya gelmesi ile %100 performans ile çalışmaya başlaması, 20 dakikalık yolu 1 saatte yapıp taksim'in trafiğe "bir durum var hanımefendi" açıklaması ile kapanması, kadim dostum sekvotka'nın doktorluğunun kutlama yemeği, artık doktor erol bey olan sekvotka, şehir meyhanesi, yale paşası a., isveçli m., çirkin ama karizmatik erkek b., eski sevgilim b., uçaktan airplane modu halinde sinirli inen julius sezar t., leopard lover g. ve pornstar v. ve artılar ve eksiler derken komik şekilde pek eğlenceli bir çarşamba gecesi ama gerçekten de neden bu kutlamalar hep hafta içi geceler olmak zorunda...?
gecenin bombası # 1 isveçli'nin beni marilyn monroe'dan sonra mavi ay'daki maddy'e benzetmesidir demek isterdim ama asıl bomba yukardaki dj'in bana nazikçe "siz soğan mı yediniz?" demesi... cidden bomba budur. ama yedim ne yapayım? soğan seven maddy olur, marilyn olur da ben yanıma nane şekeri alayım çıkarken...yerlere yattım gülmekten...
evet benim de yakalarım kalkıktı...romiooo...
1 comment:
ahahaaaaaa ya bu soğan hikayesi nasıl güzel bir bombadııır.. ve seni yakaların kalkık bir şekilde, saçların yapılmış, kimsenin bilmediği şarkıları isterken ve sonrasında dj'in patavatsızlığıyla şaşkın şaşkın bakarken görüyorum.. eveet hepsini görüyoruum..
e.k.
Post a Comment