Spor servisine bir süredir uğramıyordum. Kadim dostum Sekvotka 'nın da fantastik bir şekilde söylediği hatta zamanında buralara yazdığım gibi "bravo yani, bitirdin spor dünyasını" gibi durumlar olmuştu. S.S. iyidir, hoştur, naziktir, komiktir, elinde bira şişesi rockçı taklidi yapandır ama yani ... İyi çocuk sevimli çocuk işte.
Son zamanlarda nedense dikkatimi çekiyordu. Hatta F.A. 'ya bile sormuştum "o seni kesin tanıyordur da acaba sen tanıyor musun? ilginç bir adam sanki " diye . İşin daha da komiği bu akşam telefonda konuşurken Magda 'ya "ya sen biliyor musun bu adamı? valla frankie'nin 10 yıl sonraki hali bu olur" diye söylemeyi düşünüyordum son anda vazgeçtim. Yine işten çıkmadan önce B.'ye "yok bir şey yapmayacağım zaten hava iğrenç bunalımdayım çıkamam" dedikten sonra büyük genel yayın yönetmeni ailecek çok ama çok sevdiğimiz insan T.E. 'ın partisine A. ailesi olarak gideceğimiz haberi, garip bir şekilde yağmura rağmen hiç huysuzlanmadan kabul etmem ve mekana girdiğim anda barın köşesinde oturduğunu görüp dağılmam ve dağıtmam... Beyaz gömleğine, kızıl sakalına, rakı içişine hatta rakının içine bir dilim elma atışına tav olmuş durumdayım. Ben ki bazı şeyleri hayatta söylemem, gebersem dile getirmem, bunu dayananadım söyledim T.E.'ye, " yap aramızı" dedim. 100 senelik aile dostumuz, A. ailesinin kadim dostu, yapacak elbette.
P.S. cidden frankie'nin 10 yıl sonraki tipidir bu adam. Belki o biraz daha güzeli, daha sarışını olur ama anladım ki gerçek beğenim budur benim. sarışınlık vs yanı sıra bir de tabii her daim bir "ağır" hal var.
P.S.(2) keşke f.a. erken gelseydi. kesin hayrandır f.a.'ya. şahane olurdu.
No comments:
Post a Comment