Issız adam...Aman yarabbim ne filmmiş ki hâlâ konuşuluyor hâlâ tartışılıyor. Ben "hâlâ" görmediğim için haliyle istediğim gibi saydıramıyorum (fakat geçen gün seyreden bir arkadaşımdan o bahsi geçen büyük aşkın sadece 1 aylık olduğunu öğrenince zaten derin bir şekilde iç çektim bu ne aşk ağlaklığı diye). Dediğim gibi şayet seyredersem bir gün dolu dolu saydıracağım ama şimdilik susuyorum.
Filmin başrol oyuncusu çocuk da bir alem ( bu arada bizim okuldanmış ama ben tanımıyorum). Bir doğa, bir natura, bir derin sevgi insanı sanki. Öyle bir laf etmiş ki kız tarafı olarak "offfffff" demek istiyorum: "çekingen insanım. tek gecelik ilişkiler bana göre değil. tanımadığım bir kadınla yatacağıma sabah kalkarım giderim, tanıdığım atıma binerim".
Offffff ki offffff. Gerçekten de bence sen ata bin, başka bir şeye binme.
Ancak erkek cinsinde böyle büyük laflar etme durumu var. Nedense kızlara karşı sürekli bir "sen gelirken ben dönüyordum" , "ben çok yaşadım bunları kızım" ya da "aşk bu aşk! kanatır!" söylemi ve algısı mevcut. Her şey büyük laflar, büyük söylemler, büyük sıfatlarla dönüyor onların algısında ama sonra feci şapa oturuyorlar. Biraz bıraksalar şu öğreten adam hallerini her şey o kadar rahat ve komik olacak ki, hepimiz rahatlayacağız.
whatever...
Yemekli, sohbetli, kâh kahkahalı kâh ciddi bir gecenin ardından hava güzel, aralık ayı olmuş, bir yıl daha geçmiş, gerçekten umrumda değil, hele bazı şeyler hiç mi hiç umrumda değil.
yatak rahattı değil mi?
1 comment:
oh yeah.... sanırım daha sık kalmaya geleceğim!
habire bir şeyler vaad edip yapayan "hava&cıva" lardan sonra bir de "tanıdık ata binen" ler türedi! hadi hayırlısı...
Post a Comment