Monday, July 2, 2007

Tatlı, tat, karşı konulmaz cazibe


Dün gece Asmalı Mescit'te, Yakup'ta başladı midemin yanması. İçemedim; bir dubleden sonra bıraktım. Hoşgeldin organizasyonu sahipleri R. M. ve K.'ye "herhalde günlerdir sebze yemememden kaynaklıdır" dedim.

Sabah da bir garipti. Önce her şey iyiyken bir anda sıkışmaya başladı hem midem, hem yüreğim. Daraldım nedensizce. M. ile konuştum, o da "ben de öyleyim" dedi, devam etti, sinir oldum, getirdiğim rus çikolatalarına vurdum kendimi. Şimdi ise, şekeri, reflüsü ve ülseri olan biri olarak saçma çikolata hareketimden sonra yerlerde sürünüyorum.

Neymiş insan dürtülerine, fevri düşüncelerine aldanıp kendisini tatlılara, o güzel tatlara, karşı koyulmaz cazibeye kendisini atmayacakmış, sonunda sürünebiliyormuş. Ne var ki, hedonist yapıda biri olarak, mantığın sesini dinliyor muyum? Hayıır! Sürüneceksem böyle sürüneyim, en azından ağzımda güzel bir tat kalır.

2 comments:

Anonymous said...

harika avci - sürünüyorum. mp3

Anonymous said...

ne bir sevenim var ne seven bir kalbim
ellerim bagrimda perisan kaldim
bir gun degil sana hergun yalvardim
duymadin sesimi surunuyorum