Yakın bir arkadaşım ben ve M. 'yi abuk subuk kahkahalar içinde görünce "siz muhtemelen asla büyümeyeceksiniz, hep bir yönünüz çocuk kalacak. kimse sizin için 30 yaşında demez" demişti. Geçen gün havaalanında yukardaki Smarties'î alırken hatırladım bu lafı. Olay sırf hipoglisemiye rağmen gidip şuursuzca Smarties almak değil, gidip üzerinde prenses mickey, disney, misney olanı almak ve bunu kendine almak.
Galiba yapılacak bir şey yok. Kaç yaşıma gelirsem geleyim içimdeki çocuk hep varolacak, bir yerlerde mutlaka kendisini gösterecek (fine with me, ben bayağı hoşnutum bu durumdan).
* Genelde anglosaxonların telaffuzunda vardır iliskideki erkeğin kıza "kid" diye hitap etmesi durumu. Garip ama bir şekilde hoşuma gider benim bu durum. Ondan "keyfin yerinde mi, kid?" diye duymak. Evet, eğlenceli ve bir başka. Kiddo değil belki ama kid uygundur bana (eğer ilişkide erkek kıza kiddo diyorsa, ortada "come to daddy" durumu vardır ki hiç gerek yok, istemem).
P.S. Şu sıcakta İstanbul'da kaç kişinin burnu akıp hapşırıyordur, kendisini halsiz hissediyordur? Eh çok fazla olmasa gerek ama biri de benim. Nasıl beceriyorsam bu aksi durumları hayatımda bravo diyorum kendime.
No comments:
Post a Comment