Kalabalık ve yoğun ve hatta gergin geçip giden günler neticesinde bir nikah yemeği, bir bayram yemeği ve bir doğumgünü kutlamasını başarıyla atlatmış bulunuyoruz, mutluyum. Rahatladığım ise kesin, hiç yalan yok.
Hemen bayram öncesi şartların getirdiği neticesinde büyük bir aciliyet ile gerçekleştirilen Strasbourg A.'nın nikah yemeği, nisbeten az insan ama bolca duygu, Sunset, güzel mekan, büyük şaşalı düğün düşünürken bu yemeğin gerçekleşebilmesinin dahi mucize olması hali, belki de en sade ama bir o kadar şaşalı gelinliğin A.'nın üzerindeki güzel hali, güzel ruh halinin her an bir şey olacakmış gibi yaşanan kalp çarpıntıları, "bu günü, bu geceyi de sorunsuz atlattık inşallah" duygusu, çekilen resimler, yaşananlar eğlenceli şaşkınlıklar derken nihayetinde biten ramazan, gelen bayram, şeker bayramı diyoruz biz keyifli bir inatla (inada inat), J.A. & F.A. ile ada, adaya yolculuğun korkunç kalabalık hali, kaçış hali derken gayet mutlu olan J.A. & F.A. , nihayet gerçekleştirilen kutlama yemeği ve yemeğe katılan diğer aile ferdi ma tante M.T., adanın Değirmen kısmı, kutlama yemeğinin bir anda şaşkınlıklara dönüşmesi, herkes büyük harflerle "şok şok şok" desek de artık insanoğlu ile ilgili hiçbir şeyin "şok edici" bir haber olmayışı ve insanoğlunun çoktan çapsızlar cephesinde yer alışı ile şehre 2. gün dönüş, #8 'e kavuşma ve Sabahattin'deki geleneksel bayram yemeği, hafif gergin başlayan ama elbette kahkahaya dönüşen bayram yemeği ile gelen never on sunday...
P.S. "şok şok şok" artık şaşırtıcı bir etkiden ziyade gülünç bir anlam taşıyor. Yaşananın, karşılaşılan davranışın, hareketin şaşırtması değil de düştüğü gülünç durumu işaret ediyor. Ama gerçekten de öyle! İnsanoğlunun düştüğü gülünç durum çok acıklı. Öyle böyle değil. Hele o acıklı hali görmek, tanık olmak...Tamam bir yere kadar komik de sonrasında gülünç ve sıkıcı bir hal alıyor. Ama ne yaparsın, that's life, sürekli bir hayat dersi söz konusu!
P.S. (2) Evet, Değirmen tarafı daha güzel, daha benlik. Gayet iyi olmuş bu yeni seçim!
P.S. (3) Aile bayram yemeğinde herkesin söylediği " hayatta yaptıklarının sonucuna katlanırsın " oldu. Gerçekten de öyle. Büyüklerden tabii duymak yine de garip çünkü evet, hepimiz biliyoruz ki bütün davranışların bir sonucu var ve herkes bir şekilde davranışlarının sonucuna katlanıyor. Yine de yaşam tecrübesi daha fazla olanların "olaylara şaşırdıkça şaşırıp afallayıp 40 yıllık tanıdık dostlarının -bilerek- düştüğü duruma afallamalarını" duymak iyi geldi, bugüne kadar inandığımın bağnazlık değil de hayatın gerçeği olduğunu başka örneklerde görmek kendime inancımı bir kez daha arttırdı. Yok ya, bu saatten sonra insanoğlunun söylediklerine itibar etmek filan beni aşar. So long, words! Söze değil ama davranışa itibar yine en doğrusu. Ama nasıl da masada herkes şoke oldu...Vallahi Allah insanoğlunu -hiçbir yaşta- gülünç duruma düşürmesin...
Hemen bayram öncesi şartların getirdiği neticesinde büyük bir aciliyet ile gerçekleştirilen Strasbourg A.'nın nikah yemeği, nisbeten az insan ama bolca duygu, Sunset, güzel mekan, büyük şaşalı düğün düşünürken bu yemeğin gerçekleşebilmesinin dahi mucize olması hali, belki de en sade ama bir o kadar şaşalı gelinliğin A.'nın üzerindeki güzel hali, güzel ruh halinin her an bir şey olacakmış gibi yaşanan kalp çarpıntıları, "bu günü, bu geceyi de sorunsuz atlattık inşallah" duygusu, çekilen resimler, yaşananlar eğlenceli şaşkınlıklar derken nihayetinde biten ramazan, gelen bayram, şeker bayramı diyoruz biz keyifli bir inatla (inada inat), J.A. & F.A. ile ada, adaya yolculuğun korkunç kalabalık hali, kaçış hali derken gayet mutlu olan J.A. & F.A. , nihayet gerçekleştirilen kutlama yemeği ve yemeğe katılan diğer aile ferdi ma tante M.T., adanın Değirmen kısmı, kutlama yemeğinin bir anda şaşkınlıklara dönüşmesi, herkes büyük harflerle "şok şok şok" desek de artık insanoğlu ile ilgili hiçbir şeyin "şok edici" bir haber olmayışı ve insanoğlunun çoktan çapsızlar cephesinde yer alışı ile şehre 2. gün dönüş, #8 'e kavuşma ve Sabahattin'deki geleneksel bayram yemeği, hafif gergin başlayan ama elbette kahkahaya dönüşen bayram yemeği ile gelen never on sunday...
P.S. "şok şok şok" artık şaşırtıcı bir etkiden ziyade gülünç bir anlam taşıyor. Yaşananın, karşılaşılan davranışın, hareketin şaşırtması değil de düştüğü gülünç durumu işaret ediyor. Ama gerçekten de öyle! İnsanoğlunun düştüğü gülünç durum çok acıklı. Öyle böyle değil. Hele o acıklı hali görmek, tanık olmak...Tamam bir yere kadar komik de sonrasında gülünç ve sıkıcı bir hal alıyor. Ama ne yaparsın, that's life, sürekli bir hayat dersi söz konusu!
P.S. (2) Evet, Değirmen tarafı daha güzel, daha benlik. Gayet iyi olmuş bu yeni seçim!
P.S. (3) Aile bayram yemeğinde herkesin söylediği " hayatta yaptıklarının sonucuna katlanırsın " oldu. Gerçekten de öyle. Büyüklerden tabii duymak yine de garip çünkü evet, hepimiz biliyoruz ki bütün davranışların bir sonucu var ve herkes bir şekilde davranışlarının sonucuna katlanıyor. Yine de yaşam tecrübesi daha fazla olanların "olaylara şaşırdıkça şaşırıp afallayıp 40 yıllık tanıdık dostlarının -bilerek- düştüğü duruma afallamalarını" duymak iyi geldi, bugüne kadar inandığımın bağnazlık değil de hayatın gerçeği olduğunu başka örneklerde görmek kendime inancımı bir kez daha arttırdı. Yok ya, bu saatten sonra insanoğlunun söylediklerine itibar etmek filan beni aşar. So long, words! Söze değil ama davranışa itibar yine en doğrusu. Ama nasıl da masada herkes şoke oldu...Vallahi Allah insanoğlunu -hiçbir yaşta- gülünç duruma düşürmesin...
No comments:
Post a Comment