Tuesday, February 18, 2014

"Yalan"dan, "dolan"dan, aptallıktan sıkılmak

Yazın susuz (ve haliyle pis) geçeceğinin en güzel habercisi olan kış aylarındaki yağışsız  ve tedirginlik verici "ay ne güzel bu erken bahar ayları" üzerine yapılan "endişe edecek bir şey yok, A, B, C planlarımız hazır, suların kesilmesini bekleyenler mutsuz olacak" gibi zeka geriliği içeren açıklamalar, gerçekten boş ama çok boş yazıları ile yer işgal eden birbirinden farklı seviyelerdeki iticilikleri ve bir o kadar "intelligence limitée" sahibi iki çok meşhur, çok saygı duyulan gazetecinin karakterleri ve bilgi seviyeleri kadar yüksek fantastiklikteki "gördüm, duydum, inandım, ikna oldum" ifadelerinin elde patlaması, ortaya çıkan gerçeklerle acıklı duruma düşmeleri, kendilerini savunma halleri, yine yalan dolan halleri filan derken o kadar sıkıcı ki bu insanlarla beraber aynı yerde yaşamak, aynı havayı solumak, aynı dünyada bulunmak...Sağcısı, solcusu, dincisi, inançsızı, ateisti, hedonisti, sosyalisti, bürokratı, esnafı, bakanı, televizyoncusu, sunucusu, gazetecisi, yazarı, çöpçüsü hiç ama hiç farketmez, yalan söyleyen insanla yaşam o kadar sıkıcı ve o kadar aptal ki ... insan artık onlar yerine utanmayı, rahatsız olmayı filan geçiyor çoktan da sadece kendisini korumaya alıyor ve karşısındakini zerre kaale almamayı öğreniyor.

Ha bir de ne yazık ki kişinin kendi gündelik sosyal ve profesyonel hayatında karşılaştığı yalan dolanlı insanlar var ki elbette o çok daha tehlikeli. Ne de olsa "bugün başkasına yalan söyleyen yarın bana da söylemez mi" diye düşündüren cinsinden. Sonuç ; " söyler tabii, er ya da geç mutlaka". 

P.S. iş hayatında yaşanan ve amacı kendisini hırslı amaçlara ulaşmak için farklı göstererek karşısındakine zarar vererek onu olmadığı gibi gösterek söylenen yalanlardan kurtulmanın - bence - en iyi yöntemi yüzleşmek. hem de herkesin ortasında. öyle nezakete gerek yok çünkü nasıl olsa malum şahıs göstermemiş, o halde what the fuck cicim?  ha bir de kimi kötü örneklerde (mesela ayağını kayırmak, ekmeği ile oynamak amacıyla) yapılan "sözde" sevgi ve ilgi dolu konuşmayı  iphone'a kaydetmek var( aynen 2011 son aylarında otto'da oturmuş benimle bana dair çok ilgili ve bir o kadar sevgili dolu bir konuşmayı yaparken söylediği her kelimenin yalan olduğunu bildiğim için ayrılırken elimde kanıt olsun diye benim yaptığım gibi). yalancı ile ilişki zor iş; insanın kendisini en azından onun yapabileceklerine karşı koruması gerekiyor. that's life!

P.S. (2) bitsin gitsin bu konular, bu mevzular! ama her gün burada yeni bir fiyasko yeni bir kötülük piyangosu. oysa hayatımız basit olsun, eğlenceli olsun, heyecanlı ve keyifli olsun istemez miydik?
 

No comments: