p.s. tam yedi yıl önce, 2007 şubatında yine bir vesile ile giymiştim. sanıyorum r.'nin doğumgünü içindi. sonraları yine epey sık giysem de bir şubat gecesi giyinme halinin anımsattıkları epey fantastik bir o kadar da komik oldu. hiçbir şey ama hiçbir şey aynı değil ki birinden bahsedeyim. sadece müzikler. dinlenilen müzikler eklenen yeni bir şeyler olsa da asıl dinlenenler hala aynı. bu da yerinde saymaktan ziyade dinlenilenlerin muhteşemliği. yoksa hiçbir şey değişmeden kalamaz.
p.s. (2) venedik sevmeyen biri olarak tv5'teki bir belgesel resmen venedik'e dair algımı değiştirdi. bayağı bambaşka bir dünyası varmış, turistik kısmının haricinde. büyük bir cehaletle işte, "turistik sıkıcı" deyip geçmişim defalarca. eh, değilmiş, öğrenmiş oldum, karşıma çıktığında da never on sunday resmi olarak da dükkana koymak hoşuma gitti.
p.s. (3) üşenip de pazar sinema seansını eve almak kebapçı televizyonunda kolay oluyormuş. mönü de aynı değişiklik yok, 1 mısır ve 2 içecek dahil. pazar saat 19:00 seansı yer kebapçı sinema salonu film jeune et jolie (kız epey güzel ama eblek, konu fena değil, modern "belle du jour", ebeveyn-çoluk çocuk yanında bizim milleti zorlar da kendi kendine küçük çevre olur) .
p.s. (2) venedik sevmeyen biri olarak tv5'teki bir belgesel resmen venedik'e dair algımı değiştirdi. bayağı bambaşka bir dünyası varmış, turistik kısmının haricinde. büyük bir cehaletle işte, "turistik sıkıcı" deyip geçmişim defalarca. eh, değilmiş, öğrenmiş oldum, karşıma çıktığında da never on sunday resmi olarak da dükkana koymak hoşuma gitti.
p.s. (3) üşenip de pazar sinema seansını eve almak kebapçı televizyonunda kolay oluyormuş. mönü de aynı değişiklik yok, 1 mısır ve 2 içecek dahil. pazar saat 19:00 seansı yer kebapçı sinema salonu film jeune et jolie (kız epey güzel ama eblek, konu fena değil, modern "belle du jour", ebeveyn-çoluk çocuk yanında bizim milleti zorlar da kendi kendine küçük çevre olur) .
No comments:
Post a Comment