Tuesday, April 30, 2013

Gereksiz # 7

Beyaz ile ilgili olarak (elbette sevimsiz şovmen olanını değil) her şeyi sevsem de, evimin beyazlığına, tenimin beyazlığına, beyaz gömleğe, beyaz gömlekli erkeklere, beyaz cekete, beyaz elbiselere, beyaz ayakkabılara, beyaz stilettolara, beyaz fedora şapkalara,  tiril tiril işlemeli beyaz bluzlere bayılsam da sınırlarımı zorlayan, tahammülümü zorlayan iki beyaz var. Birini zamanında yazmışım; "beyaz güneş gözlüğü". Of nasıl çirkin bir şey o. Bir diğeri ise, beyaz saat. Aman Allah'ım! Herhalde beyaz güneş gözlüğü kadar çirkin bir nesne. Ve bir o kadar gereksiz. Ne marka, ne tarz olursa olsun beyaz saat, özellikle de beyaz kadın saati gerçekten lüzumsuzlukta bir numaraya oynayan nesnelerden. Gözlemleyince farkediliyor ki beyaz saat takan kadınların hepsi bir şekilde aynı sanki; aynı giyim tarzı, aynı yaşam tarzı, aynı beğeni tarzı,aynı kariyer tarzı, aynı türk dizisi tarzı, aynı "küçük ev" dizisinin şirin çilli iyi aile kızı laura'nınki misali "aile" odaklı mutluluk tarzı, aynı beyaz sıradanlık gibi. Sıradanlık işte, beyazı da altını da siyahı hepsi aynı, hepsi sıkıcı.

Gerçekten bilekteki beyaz (saat) büyük gösterge. Kimilerine. Kimileri için ise, beyaz saat beyaz güneş gözlüğü bir de kısa paçalı kot pantalon neticesinde "açıl dünya, ben geliyorum" hali.Talihsiz tabii bu durum. Şiştim!







No comments: