Gerçekten de uzun zamandır geçirdiğim en sıkıcı ama gerçekten en sıkıcı geceydi. Hem de çok sevilen çok eğlenilen insanlarla. Doğru, olur böyle ara ara, insan en yakınlarıyla bile daralabilir, kendini camdan atmak isteyebilir sıkıntıdan. Kimsenin suçu yok. Olur işte böyle ara ara, üzerinde de durulmaz devam edilir, her şey zaten yoluna girer. Ama o kadar sıkıldım ki... "ben demiştim" demek kötü bir şey ama ben demiştim; " çok yorgunum, çok bitkinim hiç çıkmak, rakı içmek, herhangi bir şey içmek istemiyorum" diye söylemiş "yok yok geliyorsun" cevabını almıştım. Sonuç ortada. Cidden ama ortada. Ben yine bir kez daha kendime dair öğrenmiş oldum ki "istemediğimi, içimden gelmeyeni yapmamalı, sadece içimdeki sesi dinlemeliyim" ve başkaları için de "eğer suratsızsam yorgunsam bir süre kendi halime bırakılmalıyım, hiçbir şekilde bulaşılmamalıyım".
Uzun zamandur yaşadığım en sıkıcı geceydi. Özellikle de bir önceki gecenin fantastik ötesi dream on'nun ardından. oy oy oy! Kendime gelebilmiş değilken birden sıkıntı içine düştüm. Geçti gitti ama Fuket, ama o tamamdir, sıkıntım da geçti, bugün pazar, güneşli, Ankara bitti gitti, never on sunday ruhu yakındır...
No comments:
Post a Comment