Sunday, December 5, 2010
Never on sunday # 8
ılık havadan rüzgarlı soğuk yağışlı havaya geçiş, cuma gecesinin beklenmedik eve uğramadan komik ve eğlenceli cıkışı, msgsü birası, zanzibar yemeği, sonraki gecenin a. ailesi olarak cavit'teki "sakin" yemeği, iki geceye de yayılan komik dedikodular, eğlenceli hikayeler derken pazar günü okuması, çalışması, kitap sunumu hazırlaması (salı gününe yetişecek kitabı okuyup bitirdim mi? elbette hayır. peki heyecanlı var mı? ona da hayır. dedikleri gibi "tembel öğrenci her zaman tembeldir"), garip bir sessizlik , dinginlik, rahatlık hali ve kar özlemi, kar soğuğu özlemi, şu anda karlar altındaki londra özlemi ve "böylesine bir sabaha albion'da bir kahvaltı yakışırdı" dileği ile never on sunday ... ama daha bitmedi. london calling-us-forever-
p.s. peki gitsem de resimdeki croissant'ları, pan cake'leri yiyebiliyor muyum?no! çavdar/mısır/karabuğday olmadığı sürece hayır. ama olsun, görüntüsü bile insanı mutlu edebiliyor.
Labels:
Cities/Places,
gece,
le matin,
Never on sunday
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment