Yaşananları, içimdekileri, hissettiklerimi, kararlarımı, düşüncelerimi ve nihayetinde davranışlarımın nedenini, nasıl buralara geldiğimi anlatırken hep bu cümleyi kuruyordum; "dün aslında bugün, bugün de yarın" diyordum. Bazen # 8'e ama çoğunlukla da İ.K.'ya. "Neden artık bazı şeyleri istemediğimi, bazı davranış biçimlerine tahammülümün kalmadığını, bazı insanları görmediğimi, bazı ortamlarda bulunmak istediğimi, bazı laflara itibar etmediğimi, bazı "mış gibi" görüntülere inanmadığımı "filan anlatırken kullandığım cümleydi. Her ne kadar bütün bunlar "sosyal" veya "özel" hayata dair örnekler için olsa da aslında hayatın kendisinin de döngüsü böyle bir şey.
Aynen bugün Türkiye'nin içine düştüğü jeopolitik kısır döngü gibi. Her şey "çok iyi, çok istikrarlı, çok dünyanın sayılı ekonomilerinden, çok "yetmez ama evet", çok medeniyetler beşiği, çok kültürler buluşması, çok insan haklarına saygılı, çok Ortadoğu'nun lideri, çok "Esat 3 haftaya gider", çok muktedir duruyorken, ya da biz gerzeklere öyleymiş gibi gösteriliyorken bir anda el patlayan durumlar aslında hiçbir şeyin aslında bugüne ait olmadığını, yapılan her hareketin bir sonucu olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Özel hayatta da, toplumsal hayatta da. Iyilik edersen iyilik bulursun, gidip de iti beslersen it ile muhatap olursun, bu kadar basit. Ha bir de bir sorum var; indireni indireceksin gibi büyük harfli laflar telaffuz ediliyor. E yine indi bir tane daha. Peki sınırın diğer tarafındaki o indiren indirilebiliyor mu? Yok. O taraf gayet rahat, kurmak istediği şeriat devleti haritasını da yaymış twitter üzerinden. Bütün dünya da yani bugüne değin onun iştahını besleyen tüm ülkeler de ne yapacağını bilmez şekilde hop oturup hop kalkıyor, "bu meret ne zaman bu kadar pislik haline dönüştü" diyerek her geçen gün iyice çirkinleşen pisliğe çare arıyor. Büyük tutmuşuz da farkında değiliz. Hadi, hayırlı cumalar. 13'ü cuma filan. Her şey fantastik!
P.S. şurada ağız tadıyla dünya kupası seyredeceğiz, heyecanla bekliyoruz nihayet futebol seyredeceğiz diye, yaz gelmiş tiril tiril kıyafetlerler içerisindeyiz. onda da gündemde sanki yeterince yokmuş gibi yine bir ciddi mesele ciddi bir konu. ne coğrafya kardeşim...
No comments:
Post a Comment