Lodos rüzgarları ile etkisi ile bahar havası olsa da, hala kış mevsiminde ve hala şubat ayında olsak da güneşin etkisi, gökyüzünden çıkan ışıkların mutluluğundayız, sabah keyfindeyiz. her türlü kişisel gerginliğe, hırtlığa, her türlü bölgesel, toplumsak istemdışı yaşanılan ve değiştirilmesi bize bağlı olmayan durumlara rağmen, insanoğlu işte güzel şeyler görmek mutlu olmak istiyor. Neden olmasın? Mutsuz insanların, sürekli gerginlik içerisinde yaşayan, etrafındakileri de öyle yaşatan insanların varlığı zaten yeterince sıkıcı değil mi? En büyüğünden en küçüğüne. Daha doğrusu en alakasız olandan en yakında en ilgi alanında olana kadar. Gerek yok. En azından burada, bu dükkanda, bu mahallede.
brezilya, deniz, ipanema, copacabana, leblon, bikini, çıplaklık mutluluğu, bossa nova, kahve, graffiti, kitap, müzik, hawaianas, beyaz tünik, uçuşan tiril tiril beyaz elbise, şampanya, yakmayan, varlığı ile mutlu eden, hafif hissettiren güneş ve yine müzik...
voila le matin, voila ce matin chez nous.
brezilya, deniz, ipanema, copacabana, leblon, bikini, çıplaklık mutluluğu, bossa nova, kahve, graffiti, kitap, müzik, hawaianas, beyaz tünik, uçuşan tiril tiril beyaz elbise, şampanya, yakmayan, varlığı ile mutlu eden, hafif hissettiren güneş ve yine müzik...
voila le matin, voila ce matin chez nous.
2 comments:
alors, c'est chez vous maintenant? quel romantisme!
fuket
hahahha!!! zibidi ahahahahah...buyuk zibidisin hem de....
Post a Comment