Uzun zaman olmuş cuma eğlencesi'ni yazmayalı, Cannes geçti bitti, partiler bitse de geceler bitmedi, o halde biraz eğlence olsun diyerek ingiliz jet-set'inin insanlarından Daphne Guinness ve kabus ötesi ayakkabılar ile başlıyorum. Off nedir onlar ama ya? İlginç olacağım, tasarım olacağım, aykırı olacağım diye bu kadar da kasılmaz ki...Kasılanın da yanın da durulmaz. Ayakkabıların üretimine bir itirazım yok da giyilmesine var, J.A.'nın ara ara bana dediği gibi "aklın gittikçe kıçına kaçıyor senin"durumu gerçekten.
Ernest Heminway'ın torunun kızı manken adını unuttuğum bir şey ve tasarımcı başka bir şey. Basit bir kıyafet olsa da güzel geldi, ki yeşilin tonunu öldürsen giymem ama olmuş bir şekilde kızda, hoş durmuş hırkası güzel olmuş, gümüş bilezikleri daha da hoş olmuş kendisi de güzel bakmış. Dediğim gibi sadece hoş geldi resim.
Uuuuu en sevdiğim insan Gwyneth Paltrow, Elle Macpherson Louis Vuitton kıyafetler içerisinde Londra'daki Bond Caddesi'ndeki LV dükkan açılışında. Elle Macpherson'ı da favorim değil ama herhalde ifadesiz tipli göğsünün ortasındaki delikli elbisesi içerisindeki Gwyneth'i kat kat katlar. Rahatlığı, sıcak ifadesi, elbisesi ile postişli Gwyneth'i ezer geçer.
İngiliz asilzadesi ile evlenip hayatını kurtaran küçük kibritçi kız rus manken Natalia bilmem ne de belki ilk defa zevkli giyinmiş. Louis Vuitton sevmem çantalarından nefret ederim ama elbiseleri güzel. Kibritçi kızın üzerindeki kırmızı elbise ise epey güzel. Çanta hariç tabii. Louis Vuitton çanta, evlerden uzak olsun bana. İngiltere'nin moda ikonları Antipatik Bob Geldof kabilesi kızlarından Pixie ve hiç beğenmediğim Alexa Chung. İkisi de Küçük Ev dizisindeki karakterler gibi olmuşlar. Harika yani, kırlarda koşuyoruz eteklerimiz uçuşa uçuşa küçük Laura gibi. Ben ki giydiklerini açmayı seven bir insanım, şu Pixie kadar ben bile açmam, o elbiseyi ve o kabus çantayı üzerine para verseler değil sokağa çıkmak, kabine girip denemem bile. Yani yoksa yok işte, olmuyor, sakil durunca her daim sakil oluyor her şey.
Gerçekten şuraya sesli efektler koyabilmek istiyorum. İstiyorum ki şöyle elbiseler gördüğümde tepkilerimi sesli ifade edebileyim, "uuuuu cıstak cıstak" diyebileyim. Ama gerçekten de "cıstak cıstak" yani. Ayakkabılar bir derece hatta hoş dahi olabilir ama şu yakadaki koca kurdela aşkı nedir bir anlasam. Güney Afrikalı Charlize Theron da Oscarlar'a benzer bir facia ile gitmişti, şimdi eski modellerden bu kız. Ben anlamıyorum ama acaba Melisciğim anlıyor mudur? Ayna ayna söyle bana, yüce moda yorumcusu müthiş akıllı bir o kadar hazır cevap Melis Alphan anlıyor mudur bu tarz kıyafetleri? Teach me Melisss!Güzel insanlardan Amanda Peet. Isabel Marant kıyafetleri de. Ayakkabıları dahi beğendim. Sanırım ceketi atardım. Ben giyer miydim? Sanmam fazla sönük ama Amanda'da güzel olmuş, sönük durmamış. Selma Hayek & Naomi Watts. Hayek'in elbisesi, Watts'ın da beyaz teni ile kırmızı ruju güzel. Ayrıca güzel yaşlanan kadınlardan Selma Hayek. Akıllıca ve güzel yaşlanıyor. Fransa'nın en zengin adamlarından biri ile-adam da öyle ne çirkin ne de hilkat garibesi bir şey, gayet gideri olabilen bir insan- evlendi, çocuğunu yaptı. PPR'ın sahibi, LVMH'nın rakibi François-Henri Pinault ile. Başarılı. 40l'arında kendisi ama daha uzun süre böyle gözükür bence. Esmer olmasına rağmen beğeniyorum kendisini.Güzel insan ile bitiriyorum. Charlotte Casiraghi ve Abramoviç'in yeni doğum yapmış aileden zengin adını unuttuğum ama işte para ile bir sürü hobi tadında iş yapan sevgilisi. Buradaki güzel insan tabii ki Charlotte ama diğeri de gider, tutunur. Hem de bayağı. Herhalde o da şişko kadınlardan nefret eden ama bir dönem şişko adamlarla evlenen, ilişki yaşayan Ebru Şallı gibi hamileliğinde kiwi yiyip sadece 5 kg alanlardan. Elbisesi güzel durmuş ama öyle bej mej benlik değil. Diğeri ise- Charlotte Casiraghi-elbisesi klasik ve fazla özellikli olmasa da kamera önündeki suratsızlığından ve koolluğundan güzelleşiyor bence.
Nokta.
No comments:
Post a Comment