yazın son düğünü, alice in chains h. 'in düğünü, cumartesi, "ciddi düğün kıyafeti mi giyinsem yoksa gideri olan kıyafetlere takıp tıkıştırsam mı" diye düşünürken, bir türlü marilyn monroe bukleli saçı yaptıramamam, "aman geç kalmayalım" derken nikahı kaçırıp eğlenceye ancak yetişebilmek, bornozlu çirkin ama karizmatik erkek b. ve payetli isveçli m.'nin seda sayan hali (oh beybi!), heidi klum'dan hallice derken apaçi dansı ile kalpleri fetheden b., forever julius sezar, "eve dönmeyelim" diyen g.g. ve düğün kıyafetleri ile koridor ve tabii bir sürü tanıdık ve tabii daha dün gideri olup bugün gözüme bile çarpmayan bir sürü karşı cins; bir şekilde -geceleri- epeyce az çıktığım bir yaz mevsiminin çıktığıma sevindiğim eğlendiğim gecesi, demek ki yavaş yavaş geri geliyor gece çıkma arzum düşüncesi, aslında hafiflik ve keyif halini istemek; yopuklu ayakkabı tahammülsüzlüğü, "missoni saved my life" ama asıl "gold saved my life"; sakalın bir erkeği nasıl olur da şekle soktuğuna inanamamayıp allah'tan isveçli ile aynı fikirde olup da oje gibi bir gerzeğin dahi şekilde çekici gelmesina şaşıp nihayetinde ayrılırken kendimi tutamayıp "olmuş ya bu sakal" gibi ilerde bana yapışma ile geri dönecek bir davranışta bulunmam gösteriyor ki karşı cins beğenimdeki aşil noktam sakal diyerek cuma gecesi yemek, e., gina, kendimi vermemek için resmen zaptettiğim j.a.'nın hediyesine kavuşma ile never on sunday... ha bir de "o kedi bu masaya gelecek" ile "I have a special feeling for you"...
No comments:
Post a Comment