yine birçok sevimsiz şey olurken, tatsız ve aptalca hadiseler gerçekleşirken hayat da devam ediyor. engelleyemediğimiz keyifler, hissiyatlar, gülümseyişler de oluyor. olmalı da çünkü her şeye bu kadar isyan ederken "mutlu olmamalıyım" düşüncesi de doğru değil. en azından ben sevmiyorum bu ruh halini. birey olarak yapabilecekler kısıtlı gözükürken belki de değildir, bir dokunuşla ilerde her şey değişebilir. whatever. gereksiz cümlelerden de sıkıldım. denizen gelen bir yaz serinliği var bugün. en azından benim hanemde. üzerimdeki tiril tiril kırmızı, kısa saçımın irlanda hali ile tiril tiril bir ruh halinde. o halde yıl 1975 ve wish you were here. syd barrett'a...(isteyen başkalarına da söyleyebilir)
how I wish, how I wish you were here.
we're just two lost souls
swimming in a fish bowl,
year after year,
running over the same old ground.
what have we found?
the same old fears.
wish you were here.
No comments:
Post a Comment